II. Izzeddin Keykâvus’un Konya’dan ayrılması ile Anadolu başsız kaldı. Baycu Noyan’ın baskıcı ve yıkıcı tavrı halkı umutsuzluğa düşürüyor, aşiret beyleri kendi başlarının çaresine bakmalarının gerektiğini düşünüyordu. Otorite boşluğunun ilk etkileri Konya’ya yakın olan Larende’de (Karaman) ortaya çıkıyordu. I. Alâeddin Keykubad tarafından 1225 yılında fethedilerek Selçuklu ülkesine dâhil edilen Larende bölgesine ilk vali olarak Kamerüddîn adlı bir kişiyi atayarak, Moğol zulmünden kaçan Karaman aşiretini de bölgeye yerleştirmişti. Karaman aşireti Nure Sûfî reisliğinde Şeyh Baba İlyas’ın yanında yer alarak Selçukluya baş kaldırmış, isyan bastırılınca da Nure Sûfî aşireti ile birlikte Ermenek dağlarına kaçmıştı. O ölünce arkasında Karaman, Zeyn el-Hâc, Bonsuz, Oğuz Han ve Timur Han adında beş oğlu kalmıştı. Kardeşlerin en büyüğü Kerimüddîn Karaman ise aşiret beyi olmuştu. Karaman Bey ve aşireti Toroslar’dan elde ettiği odun kömürünü Lârende’ye getirip satarak geçinirken, Moğol Kumandanı Baycu’nun 1256 yılında Anadolu’ya gelip II. Izzeddin Keykâvus’u Konya’dan kaçırması ile başsız kalan Anadolu’da yaşanan karmaşadan istifade ederek aşireti ile birlikte yol kesmeye ve yağmacılık yapmaya başlamıştı. Kısa zamanda Larende ve Ermenek arasında sözü geçer bey olmuş, hâkimiyet sahasını sahillere kadar genişletmişti.
Alâiyye’de bulunan II. Izzeddin Keykâvus tarafından Ermenek bölgesi Uc beyliği, bölgede hâkimiyet kuran Kerimüddîn Karaman Bey’e verildi. Keykâvus, böylece Moğollara karşı Karaman Bey’in desteğini sağlayarak tahtını yeniden elde etmeyi planlıyordu.