Muîneddin Pervâne Sinop’un fethinden sonra Sultan IV. Rükneddin Kılıç Arslan’dan şehrin mülk olarak kendine verilmesini istedi. Fakat Kılıç Arslan hiçbir padişahın bir şehri kimseye bağışlayamayacağını, Pervâne’nin gittikçe atalarının devletini kendi elinden aldığını, saltanatının artık hükümsüz kaldığını söyledi. Ancak, Sultanın elinden gelen bir şey yoktu. Moğollara dayanarak devleti ele geçiren Muîneddin Pervâne’ye istemeye istemeye Sinop’u temlik verdi.
Muîneddin Pervâne Sinop’u fethettikten sonra iktâ olarak kendisine ait Tokat’a gelince Sultan IV. Rükneddin Kılıç Arslan’ı kendi iktidarına engel sayarak bertaraf etmeye karar verdi. Abaga Han’ı, Kılıç Arslan’ın Memlûk Sultanı Baybars ile birleşmek istediğine ve Moğollar aleyhine çalıştığına inandıran Pervane, ondan Kılıç Arslan’ın idamı için izin aldı.
Muîneddin Pervâne aldığı izin ile Aksaray’da, 1266 yılında, bir şölen sırasında, Sultan IV. Rükneddin Kılıç Arslan’ın yemeğine zehir koydurttu ve çok geçmeden de yayının kirişiyle boğdurarak öldürttü. Kılıç Arslan’ın çocuk yaştaki oğlu III. Gıyâseddin Keyhüsrev’i tahta çıkarıp devletin hâkimiyetini tamamıyla eline alan Muîneddin Pervâne, devletin önemli makamlarını adamları Sâhib Fahreddin Ali, Eminüddin Mikâil, Erzicanlı Mecdeddin Muhammed, Celâleddin ve Hatîr oğlu Şerefeddin arasında paylaştırdı. Kendisi de Pervâne unvanı ile emîrlik mevkiinde devletin sultanı olarak hüküm sürmeye başladı.