# Siyâvuş’un sonu

1279 yılında Ali Bey ve Siyâvuş Konya’ya yürümek için hazırdı. Sadece Kayıhânoğulları beyi Ertuğrul, bu başkaldırıda tarafsız kalacağını bildirmişti. Diğer taraftan Germiyanlı Ali-şîr oğlu Hüsameddin ise Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev’e bağlı kalacağını ve kendileri ile birlik olmayacağını söylemişti. Bu iki bey dışında bütün beyler, Siyâvuş’un önderliğinde toplanmış, Konya’ya doğru yürüyüşe geçmişti.

Germiyanlı Ali-şîr oğlu Hüsameddin Konya’ya haber uçurup, Siyâvuş’un Türkmenler ile Konya’ya yürüdüğünü haber verdi. Bunun üzerine Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev ve Sâhib Fahreddin Ali, Kaz-ova kışlağında bulunan Moğollara haber verip, Siyâvuş üzerine yürümek için yardım istedi. Göhürge Noyan da Anadolu’daki bağlı bütün beyleri toplayarak Konya’ya geldi ve ortaya büyük bir Moğol-Selçuklu ordusu çıktı.

Siyâvuş-Türkmen ve Moğol-Selçuklu ordusu 30 Mayıs’ta Seyitgazi-Bolvadin arasında karşı karşıya geldi. Meydana gelen savaşta Siyâvuş’un birlikleri bozguna uğradı. Siyâvuş önce kaçmayı başarmışsa da Germiyanlı Türkmenlerinin onu tanıyıp yakalaması ile esir düştü. Onunla birlikte esir düşen ve Sâhib Ata’nın oğullarını öldüren Türkmen beyi Saru’alâ diyet ile canının bağışlanmasını istemişse de idam edildi. Siyâvuş (Cimri) ise idam edilip, derisi yüzüldü. Derisinin içine saman doldurularak başta payitaht olmak üzere ve diğer şehirlerde de teşhir edilmek üzere Konya’ya gönderildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dursun SARAL Kitap © 2023 Frontier Theme