LİDER SEÇMEK

İnsan toplulukları hayatlarını devam ettirebilmek için gruplaşıp devletleşme sürecine gitmişlerdir. Sahip oldukları topraklar ya değerlidir ya da değersizdir. Değerli olan topraklar üzerinde olan devletler güçlenmeye meyillidir. Ancak önemli olan devleti kontrol edebilecek liderdir.

Geçmişten günümüze değişen liderlik anlayışı ile yönetim biçimleri ve sistemleri de değişmektedir. Eskiden soylu veya güçlü ailenin liderliğinde topluluk oluşturan insanlar, şimdilerde  liderlerini seçimle belirler olmuşlardır.

Bir devletin kurulabilmesi için lider ne kadar önemli ise, devam edebilmesi için de o kadar önemlidir. Eskiden güçlü ve soylu aile reisi boş bulduğu alanda beyliğini kurar ve kendi düzenini işletirdi. Zamanla insan nüfusunun artışıyla insanlar aralarında belli bir hiyerarşiye girerek devletleşme sürecine girerlerdi. Artan insan sayısı ülkeye yeni yerler eklemek gerek demekti. Açlık veya zengin olmak isteği ise bunun tetikleyicisiydi.

Güçlü liderleri ve ordusu olan, savaşla diğer topluluklar üzerine hükmetmeye başladı. Kimi zaman saldıran, kimi zaman da savunan yendi. Her ne kadar malzeme ve imkânlar ön planda olmuşsa bile savaşlarda liderlerin önemi daha fazladır. İş bilen lider elindeki  imkânlar diğer bilgisiz lidere göre az olsa bile, bilgili lider bilgi ve tecrübesiyle karşısındakini yenmesini bilir.

Geçmişteki devletlerin birbirine üstünlüğü savaşla idi. Ancak ilerleyen zamanla birlikte savaşlar bitmeye başlayıp devletler birbiriyle rekabet edebilmek için farklı alanlar bulmuşlardır; ekonomi ve siyasi politika…

Günümüzde ise devletler kendi aralarında rekabet ediyor görünmese bile her zaman devletlerarasında rekabet vardır. Bu günümüzde eskiye göre daha fazla ve geniş alandadır. Gelişen iletişim ile bütün milletler birbiriyle temas kurabilmektedir. Herkes herkesten haberdar olunca her alanda rekabet eder olmuştur devletler. Başta ekonomi olmak üzere siyaset, eğitim, sağlık, bilim vb. birçok alanda rekabet eder oldular. Eskiden iyi savaş stratejisi bilen lider en iyi liderken şimdilerde  her alanda fikir sahibi olan ve her alanda bir strateji üretebilecek olan lider en iyi lider olmaya adaydır.

Değişen yönetim sistemiyle birlikte artık liderler soylu ailelerden değil, devlet içinde yaşayan kişilerden seçilir hale gelmiştir. Günümüzde buna mukabil lideri seçmek halkın elinde olduğu için, halk kendi liderini seçerken belli kurallara dikkat etmelidir.

Günümüz Türkiye’sinde siyasi parti liderlerini seçerek liderimizi belirler durumdayız. En güçlü, en etkili, en akıllı ve en iş bilir lideri seçmemiz gerekir. Peki lider seçerken nelere dikkat etmemiz gerekir?

Liderleri değerlendirirken liderlik yapacağı zamanın koşullarına göre mi yetiştiği yoksa daha eski zamanın koşullarına göre mi yetiştiği göz önünde bulundurulması gereken ilk etkendir. Şimdiki zamanın koşullarına göre yetişmeyen lider şimdiki zamanda iş başına gelirse, yetiştiği geçmiş zaman metotlarına göre sistemi yöneteceğinden, devletlerarası yarışta karşısına zamana vakıf lider çıkarsa gireceği yarışı kaybedeceği kesindir. Buradan çıkarılacak sonuç sudur: İhtiyar, tecrübeli lider yerine genç, zamana göre yetişmiş lider seçmek daha doğrudur, ülkenin gelişmesinin devamlılığı açısından.

Kimilerinde ihtiyar, görmüş geçirmiş lider devleti daha iyi yönetir düşüncesi hâkimdir. Bu geçmişte olsa doğru idi ama şimdiki zamanda hızla gelişen ve değişen teknoloji ve bilişime ihtiyar lider ayak uyduramayacağı için bir devlet için ihtiyar iş bilir liderin işbaşında olması dezavantajdır. Çünkü insanlar aldıkları eğitime göre düşündüklerini ifade eder ve yapacaklarını planlar. Genç lider ise şimdiki zamana daha yakın eğitim aldığından son teknoloji ve gelişmelere daha iyi adapte olup strateji üretebileceğinden, genç liderin iş başında bulunması avantajdır.

Genç liderin ihtiyar lidere göre tecrübesi yoktur denilebilir ama hızla gelişen teknoloji tecrübe kriterini geride bırakmış, gelişmelere daha hızlı ayak uydurabilme kriterini ön plana çıkartmıştır. İhtiyar lider geçmişte aldığı eğitimle yönetmeye devam ederken -çünkü insanlar gençliklerinde aldıkları eğitim üzere kendilerini geliştirirler- genç liderler şimdiki zamana yakın eğitim aldıklarından dolayı zamanın koşullarına daha iyi uyum sağlayabilirler ve strateji üretebilirler. Bunu ayrıntılı örneklerle açıklarsak, durum şöyle olur.

Günümüz liderliği ile geçmiş liderlikler arasında gelişen teknoloji ile artan imkânlar sonucunda büyük değişimler olmuştur. Eskiden soy ve güç liderlik yapabilme kriteriyken şimdilerde bilgi, zekâ, olayları iyi kavrayıp anında müdahale etme ve mevcut teknolojiye hâkim olma kriterleri lider seçiminde ön plana çıkmıştır. Bugünün liderlerinde aranacak kriterlere göre lider seçimi yapan milletler devletlerinin ilerlemesini ve yükselmesini sağlamayı başarabilmişlerdir. Ancak şimdiki zamanda eski liderlik kriterlerine göre lider seçimi yapan milletler devletlerinin çöküşünü  hazırlamış hatta yok olmasına neden olmuşlardır.

Günümüzde liderlik seçiminin nasıl yapıldığını ve nasıl yapılması gerektiğini incelediğimizde, halkımızın lider seçimini eski kriterlere yakın tarzda yaptığını görmekteyiz. Ancak bunda halkın suçu yoktur. Çünkü zamanımızda yaşayan liderlerin hemen hemen tamamına yakını eski tip lider özelliklerini taşımaktadır. Liderlerin de bunda suçu yoktur, çünkü kapasiteleri ve aldıkları eğitim liderlik yapmaya müsait değildir. Yetiştikleri ortam dolayısıyla (yetiştikleri ortam bu devlette elitleşmiş ve kemikleşmiş eski yapının devamlarıdır) eski tip lider özelliklerini göstermektedirler.

Türkiye’deki eski tip liderlerin özelliklerine baktığımızda gördüğümüz şudur. Parti liderlerinin çoğu 50–60 yaş üstüdür. Yani eğitimlerini 70-80’li yıllarda tamamlamışlardır. Sahip oldukları şimdiki bilgi birikimlerini o zamanlarda aldıkları eğitim üzerine kurmuş ve düşünce yapıları o eğitim doğrultusunda oluşmuştur.

Günümüz teknolojisi ile o zamanın teknolojisine baktığımızda arada dağlar kadar fark vardır. Şimdiki liderlerin çoğu o zaman televizyon, radyo ve araba ile daha yeni yeni tanışmış ve alışmışken, günümüz teknolojisinin getirdiği bilgisayar, internet ve diğer teknolojik gelişmeler ile tanışmamışlardı. Bugünkü teknoloji ile 40–50–60 yaşlarında tanışmışlar ve kendilerini buna adapte etmeye çalışmışlardır. Ancak ne kadar yeni gelişen teknolojiye ayak uydurmaya çalışırlarsa da, bu teknoloji çağında yetişen bir liderle denk seviyede bilgiye sahip olamazlar ve bu durum kendilerinin liderliğinde hep bir eksik yan olarak kalır.

İnsanların fikir ve düşünce gelişimi ilk 25 yaşında oluşur ve bu oluşumu kendisine temel alarak yaşlandıkça edindiği bilgileri bu temel öğrenimlerine göre yorumlar ve kullanır. Bu yüzden 70–80’lerde eğitimi tamamlayan liderler bugünü yorumlarken o zaman aldıkları eğitime ve o zamanda edindikleri liderlik tecrübesine göre liderlik yapmaya çalışırlar. İşte, devleti bugün yaşarken yapılan eski tip lider seçimi, gerilemeye bırakır. Devlet eski tip liderle ilerleme gösterse bile yeni nesil yetişen liderin bugün elde ettiği bilgi birikimi ile yeni çıkarımlar, buluşlar ve stratejiler üretmekten yoksun kalacaktır. Yeni tip liderin üreteceği artı değerler gün yüzüne çıkamayacaktır.

Şöyle bir örnek vermek gerekirse, devlet yeni tip liderle 10 birim ilerleyebilecekken, eski tip lider seçimiyle 2 birim ilerleyebilirler. İyi düşünüldüğünde ise 2 birim ilerleme gelecekte bir gerilemeye neden olabilir. Çünkü eski liderin ürettiği düşünce ve fikir yetiştiği ortamın değer ve yargılarını taşıyacağından ve gelecekte bu değer ve yargılar değişeceğinden, gelecekte devletin yaşadığı zamanda oluşturulacak olan sistem o zamanın gereksinimlerini karşılamayacağından, eski tip liderin oluşturacağı sistem çağdışı  kalacaktır. Oysa aynı zamanda eski tip lider yerine yeni tip (1990–2010 arasında yetişen) liderlerin fikirlerine göre devlet yönetilirse çağın düşüncesine göre sistem oluşturulacağı için çağı yakalama ve geçme fırsatı bulunacaktır. Çünkü oluşturulacak olan sistemi oluşturacak düşünce yapısı zamanın teknolojik imkânlarıyla yetişmiş olacağından sistemin şimdiki ve gelecek çağa ayak uydurması tam ve daha kolay olacaktır.

Bu olayı daha iyi anlamak için bir örnek verelim. 20 tane sayı olsun ve bu sayıların hepsi toplanıp 4’e bölünsün ve 0.36 ile çarpılıp küp kökü alınsın ve çıkan sonucun trigonometrik olarak sinüs açı değeri bulunsun. Şimdi olayı daha da genişletip hangi alanda ve hangi zamanda yetişen bir liderin bu sorunu çözebileceğini irdeleyelim.

İlk önce zaman faktörünü ele alalım. 70–80’lerde yetişen bir liderin bu işlemin sonucunu nasıl bulabileceğini düşünelim, bu arada siz de düşünün. Bu işlemi büyük bir ihtimalle yetişme ortamının getirdiği imkanlarla ya elle hesaplama ile, imkanları biraz iyiyse ve zamanında görmüşse hesap makinesi ile çözmeye kalkışacaktır. Çünkü aldığı eğitim düşünce yapısını bu yönde yönlendirecektir. Elle yaparsa yapacağı işlem 20 tane sayıyı toplayıp 4 ile bölmek ve en fazla 0.36 ile çarpmak olacaktır. İşlemlerin diğer kısmını ise yetiştiği alan eğer sayısal ise hesap makinesi ile yapmaya çalışacaktır, sözel ise işlemi burada sonlandıracaktır ve çözüme ulaşamayacaktır. Bundan sonra ise eski tip liderlerin yapacağı iş yeni yetişen danışmanlarından akıl danışmak olacak ve hatta işlemi onların çözüp cevabı kendilerine söylemelerini istemek şeklinde olacaktır. Yeni tip liderin yapacağı adımları irdelersek, ilk önce bu işlemi hesaplamak için aklına gelecek ilk şey hesap makinesi olacaktır ya da yetiştiği bölüme göre bilgisayar programlarını kullanmak olacaktır.

Burada ilk başta dikkat edilecek olan şey şudur. Eski tip lider ile yeni tip liderin sorun çözmede aklına gelecek ilk yöntemi belirlemesi. Eski tip lider kâğıt ve hesap makinesi kullanırken yeni tip, yetiştiği zamanda aldığı eğitimin yönlendirmesi ile hesap makinesi veya bilgisayar programlarını tercih edecektir. Bu bize zaman faktörünün etkisini ve aldığı eğitimin yaptırabildiklerinin önemini göstermektedir. Bu yüzden yeni tip lider yaşanılan zamandaki sorunları eski tip lidere göre daha çabuk ve kesin şekilde çözecektir. Bu da bize gösteriyor ki eski tip liderlerin gelecek zamanda devleti daha ileri götürmek için üretebilecekleri düşünce yapıları azdır.

Şimdi ise gelelim daha önemli bir duruma, yeni tip liderin bu sorunu çözebilmesi için nasıl bir ortamda yetişmiş olması gerektiğine. Görüldüğü gibi bu bir sayısal problemdir. Yeni tip liderin sözel bölümünün %99’u bu problemi ben çözemem der ve hiç çözmeye kalkmaz ve çözebilen birine çözdürüp cevabı öğrenip söylemeyi tercih eder. %1’lik kısmı ise çözüm yöntemini öğrenip problemi kendisi çözmeye çalışır. Bu iki tip yeni liderin hangisi iyidir derseniz %1’lik problemi kendisi çözmeye çalışandır. Çünkü başkasından cevabı öğrenip söyleyecek olanın kandırılma ve yanlış cevabı verme oranın %1’lik kısma göre çok daha fazladır. Liderlik ise yanlış kabul etmeyen bir meslektir. Çünkü milletin ve devletin kaderi onun elindedir. Devlet ya çıkar ya batar. Bunun için bu tip liderleri iş başına getirmek uygun değildir. Buradan anlaşılacak şudur ki, sadece sözel ile ilgilenip kendini geliştiren lider dünyaya bir devleti hâkim kılacak bir millet çıkaramaz.

Şimdi gelelim eşit-ağırlık ve sayısal alanlarında yetişen bir liderin çözüm yöntemine. Her ikisi de ilk önce hesap makinesini kullanmayı düşünecek ve uygulayacaktır. Ancak sayısal kısmın mühendislik ve bilgisayar kısmında eğitim gören ise bilgisayarda Excel programı ile çözüme 5 dakika içinde ulaşacaktır. Bu ise bize yeni tip liderin yetiştiği alanın da önemli olduğunu gösteriyor. Bu da bize gösteriyor ki, eski tip ve alan dışı yeni tip lider sorunu çözemezken yeni tip ve alanına hâkim olan lider problemi 5 dakika içinde çözer yani her alana hâkim yetişen yeni tip lider diğer sınıflara giren bütün liderlere üstün olacaktır.

Sonuç olarak lider seçerken yapmamız gereken liderlerin ne yapıp ne yapamayacağını bilmektir. Bunun için de onların geçmişlerine, hangi zamanda ne ile eğitim gördüklerine ve aldıkları bu eğitimi ne yönde kullandıklarına bakmaktır.

Eğer Türk devletinin gelecekte dünyanın bir numaralı devleti yapabilecek lideri seçmek işi size düşerse, bu lideri anlattığım yönteme göre seçmek en doğru yol olacaktır.

 19.11.2011

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dursun SARAL Kitap © 2023 Frontier Theme