# Abaga Han’ın Anadolu’ya intikam seferi

Sultan Baybars’ın Anadolu’dan Şam’a gitmesiyle Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev ve diğer Selçuklu devlet adamlarıyla Tokat’a çekilmiş bulunan Muîneddin Pervâne, Abaga Han’ın itimadını tekrardan kazanabilmek için, Elbistan’daki Moğol-Selçuklu ordusunun bozgun ve yenilgisini Abaga Han’a bildirdi. Bu yenilgiyi daha önce haber almış olan Abaga Han, hazırlattığı otuz bin kişilik ordu ile Azerbaycan’dan yola çıkıp, Erzincan’a gelen Muîneddin Pervâne, Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev ve vezir Fahreddin Ali ile birleşerek Divriği yolundan haziran ayında Elbistan’a vardı.

Abaga Han, aralarında Toku ve Tudavun noyanların cesetlerinin de bulunduğu Moğol ölülerini görünce son derecede üzüldü. Buarada hiçbir Selçuklu emîr ve askerinin cesedine rastlamayınca daha da çok gazaba geldi. Abaga Han, savaş meydanını topuzuyla ölçtükten sonra Sultan Baybars’ın yanında tahmini ne kadar asker olduğunu öğrenmeye çalıştı. Bu konuda daha iyi malumat vermediğini söyleyerek Muîneddin Pervâne’ye sinirlenmesi üzerine, Selçuklu veziri, “Her ne kadar bunların geleceklerini evvelden haber almadığını ve bunların birdenbire gelmiş olduklarını” söylediyse de Abaga Han, bunları dinlemeyerek “Mısır hükümdarı ile senin birlik olduğunu söyleyenlerin sözleri doğru imiş!” diyerek ona karşı ne düşündüğünü açıkça beyan etti. Nitekim savaş meydanında hiç Selçuklu ölüsü görmeyen Abaga Han, Muîneddin Pervâne’nin kendisine hıyanet ettiğine iyice kanaat getirdi. Ayrıca daha önce Memlûk sultanıyla bozuşup İlhanlı Hanına sığınan İzzeddin Aybeg, Abaga Han’a: “Muîneddin Pervâne, Sultan Baybars’a daima elçiler ve mektuplar gönderip onu Anadolu seferine teşvik ediyordu.” demekle Pervâne’yi iyice kötü duruma düşürdü. Böylece Abaga Han, Muîneddin Pervâne’nin Moğollara ihanet ettiği kanısına vardı.

Abaga Han, Elbistan’da iken askerlerinin çoğunu Şam’a doğru sevk etti. Bu sırada Abaga Han, İzzeddin Aybeg’e savaş meydanındaki sağ ve sol kolların ve merkezin bulundukları yerleri kendisine göstermesini ve bunlara birer çubuk dikmesini istedi. Bu suretle İlhanlı Hanı bu çubukların arasını dolduracak askere karşı ne kadar miktar asker ile muharebe edilebileceğini tayin ederek, yanında bulunan askerin buna kâfi gelmeyeceğini anladığından Göynük’e kadar ilerleyen bir kısım askerlerini geri çağırdı. Bunun yanında Şam’da bulunan Memlûk askerlerinin muharebeye hazırlanmakta olduğunu işitmesi üzerine, Sultan Baybars ile bizzat savaşa girişmeyi göze alamayan Abaga Han, askerleri ile birlikte Kayseri şehrine yöneldi.

Abaga Han, “Bütün Anadolu Selçuklu kentlerinin yağma ve tahrip edilmesini, halkının, özellikle Türkmenlerin öldürülmesini” emrederek Kayseri’ye gelene kadar bütün yerleri yağmalayıp yıktı.

Abaga Han, Kayseri’ye geldiğinde askerlerine şehirde yağma yapmalarını emredince, durum karşısında şehrin âlim, kadı ve büyükleri Han’ın huzuruna çıkıp aman dilemişlerse de şehirde genel bir katliam emri verildi. Moğollar Kayseri’de öyle bir katliam yaptılar ki taş üstünde taş omuz üstünde baş kalmadı.

Karaman oğlu Mehmed Bey’e, Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev ve vezir Fahreddin Ali ile birlikte büyük bir Moğol ordusunun Konya’ya doğru ile ilerlemekte olduğu haberi geldi. Mehmed Bey bu haberi gizli tutarak gündüz Sultan Siyâvuş ile Konya’da kalıyor, akşamları ise Filobâd köşküne gidiyordu. Karamanoğulları, Moğollar karşında payitahtı bırakma ihtimaline karşı elde ettikleri bütün ganimetleri Filobâd’a sevk etti ve bütün Karamanoğulları askerleri burada toplandı.

Kayseri’de canlı kimse kalmayınca Abaga Han, geçtiği her yeri yakıp yıkarak Sivas’a vardı. Bu arada Abaga Han’ın veziri Şemseddin Cüveynî, Han’ı şehirlerin tahrip ve halkının öldürülmesi emrinden vazgeçirmeye çalıştı ise de başaramadı. Ancak Sivas’ın bir kısmını satın alıp tahripten kurtarabildi. Abaga Han, Anadolu’nun yönetimini kardeşi Konkurtay Noyan’a bırakıp, özellikle Karamanoğulları’nı yola getirmesini emrettikten sonra, beraberinde Muîneddin Pervâne ve vezir Fahreddin Ali olduğu halde, yolu üzerinde bulunan kent ve ilçeleri yağmalaya yağmalaya Azerbaycan’a döndü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dursun SARAL Kitap © 2023 Frontier Theme