# Ertuğrul Bey’in Şeyh Edebâli’nin kızını Osman’a istemesi

Osman’ın kalbinde bir aşk acısı vardı artık. Aşkını görmek için her zaman İtburnu’na gitmek istiyor, ancak Şeyh Edebâli’den çekiniyor, düştüğü durumdan ızdırap çekiyordu. Annesi Halime Hatun’a durumu söylemeye çalıştıysa da bir türlü cesaretini toplayamıyordu. Osman, aşkını zamana bırakacaktı.

Ertuğrul Bey, Domaninç’ten Söğüt’e göç dönüşünde Osman’ın halinde bir gariplik sezdi. Oğlunun durumunu sorunca Halime Hatun, Osman’ın yirmi altı yaşına geldiğini ve artık evlenmesi gerektiğini, halinin bundan dolayı olabileceğini, söyledi. Ertuğrul Bey de ona hayırlı bir kısmet olarak Ömer Bey’in kızı Mâlhun Hatun’u düşündüğünü söyledi. Halime Hatun da Mâlhun Hatun’u tanıdığı için Osman için iyi bir eş olacağından emin olarak, durumu Osman’a açıkladı. Osman ise beyinden vurulmuşa dönmüş bir şekilde bunu reddetti çünkü kalbinde Şeyh Edebâli’nin kızı Bâlâ Hatun vardı. Halime Hatun, neden istemediğini Osman’a sorunca Şeyh Edebâli’nin kızı Bâlâ Hatun’a âşık olduğunu ve onunla evlenmek istediğini sıkıla çekine söylemek zorunda kaldı.

Halime Hatun, durumu gelip Ertuğrul Bey’e anlattı. Ertuğrul Bey ise Şeyh Edebâli’nin kızını Osman’a vermeyeceğinden emindi, çünkü yerleşik hayata alışan Bâlâ Hatun’un aşiret hayatına ayak uyduramayacağını kendisi gibi Şeyh Edebâli de biliyordu. Ancak Osman’ın Bâlâ Hatun’da gönlü kalmasın, bu işin olmayacağını görsün diye Ertuğrul Bey, Şeyh Edebâli’den kızını Osman’a istemeye gidecekti.

Osman heyecanlı bir şekilde İtburnu’na varınca hocası Şeyh Edebâli’nin isteğini geri çevirmeyeceğini umuyordu. Çünkü onun elinde büyümüş ve yetişmişti. Nasıl biri olduğunu babasından daha iyi bilirdi. Ertuğrul Bey, Şeyh Edebâli’den kızı Bâlâ Hatun’u Osman’a isterken, dışarıda Osman nefesini tutmuş heyecanlı bir şekilde bekliyordu.

Bir süre sonra Şeyh Edebâli’nin yanından çıkan Ertuğrul Bey’in yüzünde bir tebessüm göremeyince Osman’ın dünyası başına yıkılmış gibi oldu. Osman neticeyi sorunca, Ertuğrul Bey, Şeyh Edebâli’nin Osman’ın kızına uygun olmadığını düşündüğünden onu vermeyeceğini, söyledi.

Osman, deliye dönmüş, kızgın ama suskun bir şekilde hemen atına atlayıp, olabildiğince uzaklara gitmek istedi. Bir yandan at sürerken bir yandan da Şeyh Edebâli’nin Bâlâ Hatun ile evlenmesine neden izin vermediğini düşünüyordu. Kendisini neden yeterli görmüyordu? Aklında bu delice sorularla bir tepenin zirvesine çıkmış bundan sonra ne yapması gerektiğini düşünmeye başlamıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dursun SARAL Kitap © 2023 Frontier Theme