Osman, Eskişehir Beyi’nin Bâlâ Hatun’u kendisine istediğini duyunca deliye döndü, ama Şeyh Edebâli’nin kızını vermediğini öğrenince sevindi. Hâlâ bir umut olduğunu düşünmek istedi. Ancak Şeyh Edebâli’nin ne yapmak istediğini anlayamadı. Hem kendisine hem de Eskişehir Beyi’ne kızını neden vermemişti. Aklına tekkede öğrendiği bir şey geldi: “Şeyhler, kendinden sonra el vereceği müridi ile kızlarını evlendirirdi.” Osman, Bâlâ Hatun’dan ümidi kesmelimiydi bilemiyordu. Ertuğrul Bey ve Halime Hatun, sürekli ondan Ömer Bey’in kızı Mâlhun Hatun ile evlenmesini istiyordu. Artık, bu olaylar neticesinde anne ve babasının sözünün üstüne söz söyleyemezdi.
Osman, aşkını kalbine gömüp, babası Ertuğrul Bey ve annesi Halime Hatun’un isteğine boyun eğip, Ömer Bey’in kızı Mâlhun Hatun ile evlendi.